Pediatrik Rehabilitasyon İlkeleri
Pediatrik Rehabilitasyon Nedir?
Pediatrik rehabilitasyon çocuklardaki mevcut kapasitenin ortaya çıkarılarak geliştirilmesi, saptanan rahatsızlıkların rehabilite edilmesi, çocuğun olabilecek en üst seviyede bağımsız yaşaması amacıyla uygulanan değişik tıp ve tıp dışı uzmanlıkların uyumlu ve tamamlayıcı çalışması ile ortaya çıkan bir tedavi şeklidir.
Pediatrik rehabilitasyonda çocuk bakımı ile rehabilitasyon birleştirilerek çocuğun günlük işlerini daha kolay yapması sağlanır. Aynı zamanda da bu özelliklerini geliştirmesi hedeflenir. Tedaviye erken başlanması başarı şansını artırır. Hedefler gerçekçi olmalı, yaşa uygun olarak önce başı dik tutma, sonra oturma, emekleme, yürüme, el kavraması gibi fonksiyonların sırayla kazanılması amaçlanmalıdır. Sonrasında eğitim, sosyal beceriler, uyum ve kişisel bakım çalışmaları yürütülmelidir.
Pediatrik Rehabilitasyon Kimler Tarafından Uygulanır?
Pediatrik rehabilitasyon gelişmiş ülkelerde ayrı bir disiplin olarak kabul edilmekte ve eğitim programları da bu prensipler çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Ülkemizde ise, bu alanda yeterli uzmanlaşmanın olmaması ciddi manada yetişmiş eleman sıkıntısı çekilmesine neden olmaktadır.
Pediatrik rehabilitasyon, bu konuda özel eğitim almış bir hekimin liderliğinde gerçekleştirilmelidir. Kurulacak ekipte bu konuda yeterli bilgi ve tecrübeye sahip yardımcı sağlık personeli da yer almalı, bunlar arasında fizyoterapist, hemşire, ortez / protez teknikeri, ergoterapist, sosyal hizmet uzmanı, çocuk gelişimi uzmanı, çocuk psikoloğu, özel eğitim uzmanları olmalıdır.
Pediatrik Rehabilitasyon’un Erişkinden Farkları Nelerdir?
Pediatrik rehabilitasyon, sadece hastalık bazlı bir uzmanlık alanı değildir. Çocuk hastalarda büyüme ve gelişmenin devam etmesi, bu gelişmenin fiziki ve ruhsal olması yani çocuğun minyatür bir erişkinden daha fazlası olması, bu uzmanlık dalını genel fizik tedavi ve rehabilitasyondan ayıran en önemli özelliklerdendir.
Çocukluk çağında karşılaşılan ve rehabilitasyon gerektiren pek çok nörolojik, ortopedik ve romatolojik hastalıklar vardır. Hasta takip ve tedavisinde uygulanan işlemler temelde benzerlik gösterse de, gerek fiziki şartlar gerekse hastaya yaklaşım ve uygulamalar açısından oldukça farklı tedaviler söz konusu olmaktadır.
Rutin sağlıklı çocuk muayene uygulaması ihmal edilmemelidir. Bu muayenede büyüme parametrelerinin izlenmesine, beslenme ve özellikle de aşılamaya dikkat edilmelidir. Daha ağır etkilenmiş olan çocuklar, sorunlarının büyüklüğü nedeniyle gözden kaçarak, sağlıklı çocuk aşılarını yaptırmayabilir.
Engelli bir çocuğun tedavisinde iletişim isteği göstermesi ve bunu başarabilmesi en önemli önceliklerdendir. Bu çocuğun fiziksel bozukluğuna yoğunlaşmak yerine, öncelikle çevresiyle iletişim halinde olması sağlanmalıdır. Gereken basit ve modern araçlardan faydalanılarak bağımsız hareket etme yetisinin sağlanması önemlidir.
Kendine bakım aktivitelerinde uygun hedefleri belirleme en önemli noktadır. Engelli bir yetişkinde mesleki rehabilitasyon ne kadar önemli ise, engelli çocukta da özel eğitim o kadar önemlidir.
Normal bir çocuğun ebeveyni olmak yeterince zorlu bir deneyim iken, engelli bir çocuğun ebeveyni olmak daha da zordur. Dolayısıyla bu ebeveynler engelli çocuğun bakımında yardıma, rehberliğe ihtiyaç duyarlar.
Pediatrik Rehabilitasyon Kimlere Uygulanmalıdır?
Pediatrik rehabilitasyon kapsamı içinde pek çok hastalık yer almaktadır. Bunlar arasında;
- Doğumsal nedenlerden dolayı meydana gelen mental motor retardasyonlar (MMR),
- Kas ve iskelet sistemi sorunları ile seyreden metabolik hastalıklar,
- Omurilik hasarı sonucu gelişen kas ve sinir hastalıkları,
- Çocukluk çağında etkili olan tüm nörolojik ve musküler sendromlar,
- Spina bifida, meningomyelosel gibi hastalıklar,
- Doğuma bağlı gelişen brakial pleksus zedelenmesi,
- Tortikolis,
- Serebral palsi, spastisite,
- Kafa travmaları, mikrosefali, hidrosefali gibi çok geniş yelpazedeki birçok hastalık pediatrik rehabilitasyon kapsamında değerlendirilip rehabilite edilmektedir.
Pediatrik Rehabilitasyon’dan Beklentiler Nelerdir?
Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde teknik olanakların ve bakım kalitesinin artması erken doğan bebeklerin ve risk faktörü ile doğan bebeklerin yaşam şanslarını arttırırken, özellikle serebral palsi, mental motor gerilik doğum travmaları gibi pek çok santral sinir sistemi (SSS) kökenli nöro gelişimsel hastalıkların da artmasına yol açmıştır.
Bu bebeklerde oluşabilecek problemleri önlemek veya en aza indirmek çok önemlidir. Bu tür hastalara daha doğum salonunda iken erken müdahalede bulunulmalı, fizyoterapi ve rehabilitasyon programı gerektiğinde ise olabilecek en erken dönemde başlanmalıdır.
Çocukluk çağında fiziksel engellilik yaratarak hareket kaybına neden olan hastalıkların önemli bir bölümü, doğru ve zamanında yapılan müdahalelerle ortadan kaldırılabilmekte veya mümkün olan en düşük seviyelere indirilebilmektedir. Tedavi gerektiren olgularda süreç sadece fizik tedavi ve rehabilitasyon ile sınırlı kalmamalı, daha pek çok eğitim ve sosyal destek programlarından yararlanılmalıdır.